5 Nisan 2008 Cumartesi

Kavaklılarla Konuşma


25 Mayıs 1919

En sonra Kavak bucağına vardılar. Mustafa Kemal, hükümet konağına indi. Nahiyenin ileri gelenleriyle görüşmek istediğini söyledi. Pontos eşkıyasını kovalamaya geldiğini işiten bütün Kavaklılar, Mustafa Kemal'in çevresine toplandılar. Ismarladığı kahveyi yavaş yavaş höpürdeten paşa, Kavak ileri gelenleriyle şöyle bir konuşma kapısı açtı:

— Ne haldesiniz, bakalım?
— Sorma, paşam.
— Eziyet çekiyorsunuz, elbet.
— Eşkıyanın aman verdiği var mı ki?
— Hükümetin imzaladığı mütarekeden memnun musunuz?
— Hayır, paşam.
— Sebep?
— Düşman, içimizde yaşıyor ve onu tenkil eden yok. Bizler ise bu merhametsiz ve gaddar çetelerle başa çıkacak durumda değiliz.
— Pekâlâ, ne yapmak fikrindesiniz?
— Bizi düşünen, derdimize çare bulacak olan kumandanlarımız, büyüklerimiz ne emrederlerse onu.

Kavaklılar arasında Akaloğlu Yusuf, şöyle haykırdı:
— Bu uğurda icap ederse dedelerimizden kalma silâhları da yağlar, öne atılırız.

Ekrem Beyde:
— İki yüz atlı ile emrinizdeyim, paşam, dedi.

Mustafa Kemal, buradakileri taşlı tarlasıyla boğuşan köylülerden daha başka buldu. Bu, bir ihtilâlcinin aradığı ortamın ta kendisiydi. Yola çıkmak için davranarak Kavaklıların elini sıkarken:

— Allahaısmarladık, dedi, burada bir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurunuz ve bana Havza'ya bilgi veriniz.

KAYNAK: Kutsal İsyan-II, Hasan İzzettin Dinamo, Tekin Yayınları 1986, Sayfa 101-102


********




Bu Olayın Bir Başka Anlatımı.

Yol dik ve yokuştu. Irmak üstündeki köprülerden geçiyorlardı. Gökyüzünde kuzgun sesleri, dallarda karatavukların yer değiştiren kanat çırpışları vardı. Kuşlar, yolculara ayrı bir hava yaşatıyordu. Fakat yolun sonu bir türlü görülmüyordu. Dönemeçler, her an bir tehlikeye neden olabilirdi. meşelerin arasından bir çete saldırısıyla karşılaşabilirlerdi. Nihayet uzaktan üçyüz hanelik Kavak göründü. Benz tepeden yokuş aşağı iniyordu. Otomobil nahiye binasının önünde durdu. Nahiye binası iki katlı, kerpiç dolgulu, beyaz badanalı basit bir binaydı.

Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları nahiye binasında bir süre dinlendiler. Kasabalarına bir paşanın geldiğini duyan Kavak halkı, yavaş yavaş Mustafa Kemal'in etrafına birikti. Herkeste bir sessizlik hakimdi.

Mustafa Kemal Paşa halkı gözleriyle süzüyordu. Halk ise Kavak ileri gelenlerinin çevrelediği Mustafa Kemal Paşa'nın davranışlarını hiç kaçırmadan izliyordu. Mustafa Kemal Paşa'nın karşısında Aziz Bey, Akaloğlu Yusuf, Canbolat oğlu Ekrem Bey, Nahiye Müdürü ve halk vardı.

Kavak'ın zenginlerinden yaşı yetmişe dayanan Akaloğlu Yusuf:
- Çay mı kahve mi buyurursunuz?
Mustafa Kemal Paşa:
- Hava soğuk çay içelim dedi.
Çaylar içilirken Mustafa Kemal Paşa konuşmaya başladı:
- Ne haldesiniz bakalım?
- Sorma Paşam
- Eziyet çekiyorsunuz elbet.
- Eşkiyanın aman verdiğivar mı?
- Hükümetin imzaladığı mütarekeden memnun musunuz?
- Hayır Paşam.
- Sebep?
- Düşman içimizde yaşıyor ve onutevkil eden yok. Bizler ise bu merhametsiz ve gaddar çetelerle başa çıkacak durumda değiliz.
- Pekala ne yapmak fikrindesiniz?
- Bizi düşünen derdimize çare bulacak olan kumandanlarımız, büyüklerimiz ne emredelerse onu.
-Eğer ben, memleketimizi çiğneyen düşman kuvvetlerini memleketten sürüp atmak, memleketi hakiki istiklaline kavuşturmak için bir hareketin başına geçecek olursam bu iş de hanginiz beni desteklersiniz?

Canbolat oğlu Ekrem Bey hemen yerinden fırlayarak Mustafa Kemal Paşa'yı askerce selamladıktan sonra:
- Şu saniyeden itibaren iki yüz adamımla emrinizdeyim Paşam cevabını verdi.
Kavaklılar arasından Akaloğlu Yusuf Bey ise şöyle haykırdı:
- Bu uğurda icap ederse dedelerimizden kalma paslı silahları da yağlar öne atılırız. Yetti gayri!

Ortalıkta o sırada bir kaynaşma oldu. Böylece Mustafa Kemal Paşa'nın Kurtuluş Savaşı?nın ilk kıvılcımlarını ateşlediği halk Kavak halkı oldu. Kavak halkının bu kararlı duruşundan duygulanan Mustafa Kemal Paşa:

- Allahaısmarladık. Ben Havza'ya gidiyorum. Sizler hemen bir müdafa-i hukuk cemiyeti kurunuz. Bana da bilgi iletiniz. Vatanın kurtuluşu için birleşmek şarttır dedi. Hepsinin elini sıkarak onlarla vedalaştı. Canbolat oğlu Ekrem Bey Mustafa Kemal Paşa'yı emrindeki atlılar ile birlikte Havza'ya kadar yolcu etmiştir.

Kurtuluş Savaşı'nın tarihini yazan Hasan İzzettin Dinamo, Kavak halkı için şunları söylüyor:
"Mustafa Kemal, buradakileri taşlı tarlasıyla boğuşan köylülerden daha başka buldu. Bu bir ihtilalcinin aradığı ortamın ta kendisiydi."

Selahattin Tansel ise; Mustafa kemal'in önderlik işine Havza'ya giderken yol üstünde bulunan Kavak kasabasından geçtiği sırada başladığını dile getiriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder