1 Aralık 2008 Pazartesi

Ata Yolu (Kurtuluş Yolu) Projesi Tartışmalarla Yıpratılmamalıdır



Samsun gündemini takip etmeyenler ve yerel gazeteleri okumayanların gözünden kaçmış olabilir ama gazete köşe yazıları ve sosyal medyada iki kişi arasında dozu giderek artan bir tartışma sürüyor.

İkisi de yakın dostum olanlardan birisi, Samsun’un tanınmış düşünür ve köşe yazarı Sayın Osman Kara, diğeri de emekli tarih öğretmeni ve tarih araştırmacısı Sayın Baki Sarısakal.

Hakarete varan çok ağır suçlamalarla devam eden bu tartışmanın konusu ikisinin arasında ki kişisel bir sorun olsaydı, üzerinde durmaya değmez diyebilirdik.

Ama konu, Mustafa Kemal Paşa’nın Kurtuluş Savaşı’nın meşalesini yakmak üzere Samsun’a çıkışı ve sonrasında Havza üzerinden Anadolu’ya açılışını ölümsüzleştirmek üzere yapılmakta olan ATA YOLU Projesi ile ilgili olunca, özel bir önem kazanmış bulunuyor.

Bu konunun detayına girmeden önce bu iki dostum ile ilgili bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.

Baki Sarısakal emekli olduktan sonra kendisini Samsun ile ilgili konuları araştırmaya vermiş bir kişidir.

Araştırmalarını yaparken TBMM Kütüphanesi’nden, İstanbul’daki bazı müze ve kiliselerden özel izinlerle belge topladığını ve araştırmalarını titizlikle sürdürdüğünü biliyorum.

Nitekim benim SAM-SEV Başkanı olduğum 2000’li yılların başlarında SAM-SEV olarak basımına destek verdiğimiz iki ciltten oluşan Samsun’un çok detaylı tarihçesini hazırlamıştı.

Sonra ki yıllarda da “Samsun’un Eğlence Tarihi”, “Samsun’un Eğitim Tarihi”,“Samsun’da yaşanan önemli olaylar”, “Samsun’un Sağlık Tarihi” ve “Samsunspor’un Tarihi” Gibi Samsun ile ilgili 55 tane kitabı yazarak Samsun Halkına sunmuştur.

Sayın Baki Sarısakal, bu çalışmaları ile de Samsun’un geçmişi ile ilgili konularda başvurulan en önde gelen araştırmacısı olmuştur.

Sayın Osman Kara hukukçu kimliğine sahip olmasının yanında, sivil toplum kuruluşlarında görev yapmış, siyasetle ilgilenmiş, tarihe meraklı, çok okuyan, bilgi birikimlerini yerel bir gazetede ki köşesinden okuyucuları ile paylaşan, Samsun’un ulusal yayın yapan bir TV Kanalında program sunan önemli bir düşünür ve dava adamıdır.

Peki, ne oldu da bu ikili arasında hiç kimsenin istemeyeceği ve onaylamadığını düşündüğüm bu tartışma çıktı?

Bilindiği gibi Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Yusuf Ziya Yılmaz’ın talimatı ile başlatılan ATAYOLU Projesinde, Sayın Baki Sarısakal’ın da bilgilerinden yararlanılmıştır.

İlk başta ATAYOLU olarak anılan ve daha sonra KURTULUŞ YOLU adı verilen proje, Mustafa Kemal Paşa’nın Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak üzere 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıktıktan sonra Anadolu Halkını Millî Mücadeleye hazırlamak üzere 25 Mayıs da Havza üzerinden yola devam edişini ölümsüzleştirmek üzere başlatılmıştır.

İşte bu ATAYOLU Projesinde ki yolun, Samsun’dan çıkış güzergahının yanlış olduğu iddiaları, bu tartışmayı başlatmıştır.

Sayın Osman Kara, yapımı süren ATAYOLU’nun Samsun çıkışı ile ilgili güzergahının yanlış bilgilerle değiştirildiğini ve bu yanlışa da Sayın Baki Sarısakal’ın neden olduğunu iddia ediyor.

Sayın Kara, Şubat ayı içerisinde yerel gazetede ki köşesinde dört gün devam eden yazı dizisinde özetle şunları söylüyor; 

“Bir adam var bu kentte; tarihçi geçinen emekli bir tarih öğretmeni. Öğretmenliği ne kadar doğruysa tarihçiliği de o kadar gerçek dışı, en azından tartışmalı. “Ata Yolu” gibi gerçekten doğru ve yerinde bir projenin yalan ve yanlışlarla zedelenmesine istemeyerek de olsa sebep oluyor.”

 “Mustafa Kemal’in 25 Mayıs 1919 günü Samsun’dan Havza’ya giderken Bağdat Caddesi’nden değil Unkapanı Yokuşu’ndan geçtiğini öne sürüyor ve kendince bazı deliller gösteriyormuş! “Diyor.

Yine bir yazısın da;

“Bir “Tarih kalpazanı” var bu kentte; duyduğu ya da uydurduğu yalan ve yanlışları tarih diye yazıyor ve yayınlatıyor. Birilerinin bu vurguna da, bu tarih katliamına da dur demesi gerekmektedir. Biraz daha sessiz kalınırsa, Millî Mücadele’nin ilk adımının atıldığı bu kentte, o şanlı tarihe bu yalanlarla büyük bir darbe vurulacaktır.

Mustafa Kemal Paşa ve maiyet erkânının Bağdat Caddesi’ni değil de Unkapanı Yokuşu’nu kullanması çok mu önemli diyenler olabilir; Evet çok önemli. Çünkü bu yalan ve yanlışlarla sadece yeni bir yol güzergâhı çizilmiyor, yeni bir Mustafa Kemal imajı çiziliyor, korkan, kaçan, yol değiştiren bir Mustafa Kemal Atatürk imajı oluşturuluyor. Milletin en şanlı destanlarından birisi olan Millî Mücadele’nin Başkumandanının halk hafızasındaki “Yedi düvele kafa tutan lider” imajı karartılıyor.

Ne yazık ki, Samsun Büyükşehir Belediyesi de o harika projesini bu şarlatanlığa kurban vermektedir. Ben Başkan Yusuf Ziya Yılmaz’ın bu tarih katliamına “Dur” diyeceğini düşünüyor ve bunu bekliyorum. “

Sayın Kara, ATAYOLU Projesine dahil edilmek üzere Samsun Büyükşehir Belediyesine yanlış bir un değirmeninin aldırıldığını da ima ederek, Havza civarında Mustafa Kemal Paşa’nın dava arkadaşları Ali Fuat Paşa ve Hüseyin Rauf Orbay’ın saklandığı iddia edilen Sekizgöz Un Değirmeni mi? Yoksa Beşgöz Un Değirmeni mi? Sorusunu yöneltiyor.

Son olarak da geçtiğimiz hafta ki köşe yazısında;

 “Bu şehirde bir tarih cinayeti işleniyor ve insanlar susuyor, susarak cinayete ortak oluyor. Lafım bilmeyenlere değil, bilenlere, bilip de susanlara, bilmeleri gerektiği halde bilmemekte direnenlere, yanlışı uygularken doğruyu bulmak için çaba harcamayanlara.

Proje bir şahsın yalan yanlış yönlendirmeleriyle “Ata Yolu” olmaktan çıkıp, “Hatalar yolu” olmaya doğru savruluyor. İtirazım da buna.” Diyor.

Gerçekten de bu sözler son derece ağır ve sadece Sayın Baki Sarısakal’ı değil, Büyükşehir Belediye Başkanlığını da zan altında bırakıyor.

Tabii bunun bir de Baki Sarısakal tarafı var. Sayın Baki Sarısakal’da sosyal medyada ki kendi hesabından yaptığı bir kamuoyu açıklaması ile bu suçlamalara cevap veriyor.

“Mustafa Kemal Paşa 25 Mayıs 1919 Pazar sabahı 18 kişiden oluşan bir heyetle Havza’ya doğru yola çıkar. Fakat eski Ankara yolu olarak bilinen Bağdat Caddesi kullanılmaz. Çünkü bu güzergahın geçtiği Kadıköy Bölgesi, Samsun Metropoliti olan Rum Germano Karavengelis’in silahlı Rum çetelerinin kontrolü altındadır.

O nedenle, Mustafa Kemal Paşa ve Heyeti kaldıkları Mantika Palas Oteli önünden hareketle, Şüküroğlu Caddesi’nden (Mecidiye Caddesi) Subaşı’na, oradan da Elmadağ Yokuşu (Unkapanı Yokuşu) Çıkılarak Kıran Köyü’ne ulaşırlar. Daha sonra Avdan Susuz Hanlar’da verilen mola sonrası Mahmur Dağı üzerinden Havza’ya doğru yola devam ederler.”

Mustafa Kemal Paşa’nın güvenliği için güzergahın değiştirilmesinin, Mustafa Kemal Paşa gibi yaşamı cephelerde geçmiş bir komutanı korkak gibi gösterildiği suçlamasını Sayın Baki Sarısakal’a sorduğumda aldığım cevap, “Bugün dahi, ülke liderleri için en güvenilir yollar tercih ediliyor. O gün de bu ülkeyi işgalden kurtarmak için yola çıkmış bir komutanı en güvenilir yoldan götürmenin korkaklıkla suçlanması insafsızlıktır.” oldu.

Ben tarihçi olmadığım için bu tartışmada taraf olmamam ve yorum da yapamam. Ama Samsun’dan çıktıktan sonra her iki yolunda birleştiğini ve devamında Havza yönünde aynı yolun kullanıldığını biliyoruz.

Üzülerek söylemek isterim ki, sadece Samsun çıkışında kullanılan kısa bir mesafe için çıkan bu tartışma hem iki dostumu, hem de Büyükşehir Belediye Başkanlığını yıpratıyor.

Osmanlı’nın dağılmasından sonra elde kalan son vatan toprağı Anadolu’yu işgalden kurtarmak için başlatacağı Millî Mücadele’nin ilk adımını 19 Mayıs sabahı Samsun’a çıkarak atan Mustafa Kemal Paşa’nın Samsunlulara armağan ettiği bu muhteşem onuru, kısır çekişmelerle yıpratmanın hoş görülecek bir yanı olamaz.

SONUÇ:

Sayın Osman Kara’nın sorduğu soruyu ben de soruyorum.

ATAYOLU Projesi’nin sahibi olan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı, bu suçlamalara neden açıklık getirmez?

Bu kentin Ondokuzmayıs Üniversitesi’nin tarihçi akademisyenleri neden susar?

Bu konu sonunda mahkemelik olursa, Samsun bir kez daha Türkiye gündemine bu tartışmayla düşer ve “Samsunlular Mustafa Kemal Paşa için birbirlerine girdiler” diye bir haber çıkarsa, bu ayıbı kim temizleyecek?

Bu kenti yönetenler, sizlere sesleniyorum.

LÜTFEN! Her konuda ki suskunluğunuzu bu konuda bari bozun ve bu tartışmayı daha da büyümeden sonlandırınız.

Güzel bir hafta dileğiyle.

SADİ SUBAŞI
19.03.2018